Tavla çılgınlığı gün geçtikçe büyüyor.Milattan önce keşfedilen bu oyun günümüzde akıl almaz şekillerde oynanmaktadır.Öyleki deniz altında düzenlenen tavla turnuvalarından ,ülkeler arası tavla organizasyonlarından yada internet üzerinden yayın yapan tavla sitelerinin sunduğu olanaklardan tavla günümüzde herkesin kolaylıkla aynı dili konuşmayan rakip bulabiliceği oyun haline gelmektedir.Hemen hemen herkesin evinde eğlence kaynağı olması bir yana rastladığım çoğu öğrenci evlerinde bulaşık yıkamak yemek yapmak gibi iddasına oynanan heyecanı üst dorukta bi yarış haline gelmiştir.
Ben ise bu yazımda tavlanın doğduğu ilk günden itibaren geçirdiği değişiklerden ve günümüze ne şekilde geldiğinden bahsedicem..Öncelikle tarihine biraz değinmek istiyorum.
Tavlanın tarihi binlerce yıl öncesine kadar uzanır. Milattan önce 3000 ila 1700 yıllarında tavla oyununun bir versiyonunun insanlar tarafından kullanıldığına dair kalıntılar bulunmuştur. Bir tahtanın ve pulların oluşturduğu oyun sisteminin parçaları bulunduğu düşünüldüğünde, tarihçiler, o kalıntıların tavla oyununun ilk versiyonu olduğuna inanmaktadırlar. Bu kalıntılar muhtemelen MÖ 3000 yıllarında Eski Mısır’da yapılmış oyun araçlarıdır ve bunlara tavla yerine ‘Senat’ ya da ‘Otuz kareli oyun’ denirdi. Zarların görevi ve oyunun kuralları bilinmemektedir. Sonradan, MÖ 2600 – 1700 arasında oyun, Pers İmparatorluğu zamanında, Mezopotamya’da Sümerler zamanında yaygınlaştı.
Tavla, Roma İmparatorluğu zamanında da mevcudiyetini korudu, insanlar on iki çizgi anlamına gelen ‘Ludus doudecim scriptorum’ adlı bir oyun oynarlardı. Bu oyun, ‘Senat’ adlı oyunun bir çeşidi olduğu sanılıyor ve daha sonraları, günümüzün tavla kuralları na benzeyen ‘Tabula’ (masa oyunu) adlı oyun Senat yerine oynanmaya başlıyor. ‘Tabula’ oyunun gelişimi açısından tavlanın tarihinde önemli bir değeri vardır ve bunun sebebi de parayla oynanan ilk oyun olmasıdır. Bu oyun ile kumara alışılmıştır. Buna ilaveten, tavla tarihinin kitabı ilk kez yazılmıştır. Ancak ne yazık ki, bu yazılan kitap varlığını sürdürememiştir.
O zamanlar kumar yasakları uygulanıyordu, ama MÖ. 6. yüzyılda ‘Alea’ (zarla oynanan kumar) adlı yeni bir oyun ortaya çıktı ve yaygınlaşmaya başladı. Fazla sürmeden, İran’da ‘Nard’ adlı benzer bir ortaya çıktı ve popüler oldu.
MÖ. 11. yüzyılda, tavla İngiltere’de yayıldı ve aynı zamanda dünyadaki daha pek çok ülkede yaygınlaşmaya başladı; bunlardan bazıları: Almanya, Çek Cumhuriyeti, Fransa, İtalya, Çin, Türkiye, Yunanistan ve İspanya’dır. Tavla isimleri yayıldıkları ülkelerin kültürlerine göre farklı oldu. Oyunun adı olarak, Tavla terimi 1645 yılında bir İngiliz tarafından üretildi. Tavla terimi tahminen Sakson dilinden türetilmiştir ve araştırmacılar ‘geri oyun’ anlamında olduğunu ileri sürmektedirler.
Tavlanın Asya ve Avrupa’da yayılması uzun sürmedi ve bugün coğrafi anlamda şimdiye kadar yaygın olarak oynanan oyunlar arasında tavlanın en ünlü oyun olduğunu sanıyoruz. Tarih boyunca tavla türü oyunların pek çok çeşidi vardır ve hala benzer bir çok oyun türetilmektedir, ayrıca bu oyun türü için bir çok sayıda kitap yazılabilir.
kaynak: oyuntavla.com
Dünya Modern Tavla Federasyonu Türkiye Temsilcisi Arda Fındıkoğlu nun yaptığı açıklamaya göre ise tavlanın Pers ve Hint imparatorlukları arasında yaşanan restleşmeler sonucu doğduğuna inanıldığını söyledi.
Fındıkoğlu, tavlanın doğuşuyla ilgili en bilinen hikayeyi şöyle anlattı:
“Bundan yaklaşık 1400 yıl önce, Hint ve Pers İmparatorluklarında soğuk savaşın olduğu dönemlerde, Pers İmparatorluğunun hükümdarı Nevşirvan’a, Hint İmparatorluğundan hediye olarak bir satranç takımı ile (Kim daha çok düşünüyor, Kim daha iyi biliyor, Kim daha ileriyi görüyorsa, O kazanır. İşte hayat budur) yazan bir mektup göndermiş. Buna sinirlenen Pers İmparatoru Nevşirvan, en bilgili veziri Buzur Mehir ile bu mektubu paylaşır ve ondan bu oyunu çözmesini, Hint İmparatoruna hediye olarak göndermek için bir oyun bulmasını ister. İşte bunun sonucunda tavla bulunmuştur.”
Tavlanın dünyanın hareketlerini temsil eden ve bunu simgeleyen bir felsefesi olduğunu inanıldığını ifade eden Fındıkoğlu, tavlayla ilgili şu bilgileri verdi:“Tavla aslında dünyanın hareketlerini temsil eden, felsefik bir oyundur. Örneğin tavla bir tanedir, dünyayı temsil eder. Mevsimleri temsil eden dört köşesi vardır. Karşılıklı 6’şar hane 12 ayı temsil eder. Pulların 30 tane olması 30 günü simgeler, siyah ve beyaz pullar gece ile gündüzü tasvir eder. Zarların zıt köşeleri haftanın 7 gününe işaret eder”
Fındıkoğlu, geçmişten günümüze popülerliğini koruyan tavlanın dünyaya yayılışının 2. Dünya Savaşı yıllarında olduğunu söyledi.
İnternetin, yeni nesillerle tavlayla tanışmasında aracılık ettiğini ifade eden Fındıkoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Türkiye’de tavla popüler bir oyun ve tarihi de çok eski. Hemen hemen her Türk ailesinin evinde tavla bulunur. Ancak bu oyun sadece Türkiye’de değil tüm dünyada da popüler. Amerika, Fransa, Danimarka, İngiltere tavlaya spor olarak bakıyor. Tavla tüm dünyada geçmişi çok eski olan ancak popülerliğini koruyabilen bir oyun olarak yayılışını sürdürüyor.”
kaynak : ntvmsnbc.com
VE bana göre ise tavla bir zeka oyunudur.Zeki insanların kesinlikle şans faktörünü alt edip rakibini kıvrak hamlelerle alaşağı etmesidir.Ve asla aceleyle oynanacak bir oyun değildir.Çünkü zekamızın o hamleleri algılayıp tepki vermesi mantıksal olarak zaman alır.Her ne kadar iyi oyuncu olsanızda düşünerek oynamanızın size çok yararı olucaktır.
Oyununuzun derecesini yükseltmek ise karşılaşıcağınız rakiplere bağlı.Çeşitli oyun taktikleri ile oynamak oyun zekanızı oldukça arttırıcağını düşünüyorum.Özellikle son yıllarda artan internet tavlası ve buralardaki oyuncu fazlalığı buna dahada katkıda bulunmaktadır..
0 Responses "Geçmişten Bugüne Tavla"
Yorum Gönder